Site ve Toplu Konutlarda Eş potansiyel ve Yıldırımdan Korunma
14 Ocak 2015Akıllı Binaların Yıldırımdan Korunması
11 Şubat 2015Yıldırımdan ve Aşırı Gerilimden Korunma Sektör Değerlendirmesi
Son yıllarda özellikle inşaat sektöründe ülkemizin büyük bir atak yaptığı kaçınılmaz bir gerçektir. Birçok prestijli proje, başta İstanbul olmak üzere ülkemizin her yerinden yükselmektedir. Yeni gelişen konsept projeleri de özellikle sunduğu birçok imkan ile dikkat çekmekte. Projenin bulunduğu konum, sosyal olanakları, sağladığı avantajlar proje sahipleri tarafından her mecrada yayınlanmakta ve binlerce liraya bu projeler alıcı bulmaktadır. Durum böyle iken projelerde yatırımcı ve alıcının çok fazla detaya sahip olamayacağı birçok teknik konu bulunmaktadır. Aşırı gerilim ve yıldırımdan korunma konusu bu içerikler arasında en önemli olanıdır.
Bu konuyla yıllardır yakından uğraşan bir kurum olarak en prestijli ve en kapsamlı projelerde bile uygulama ve tasarımda eksikliklere rastlamaktayız. Birçok firma ve mühendis işini hakkıyla kesinlikle yapmaktadır. Ancak ülkemizde geleneksel yıldırımdan korunma algısı ve yönetmeliklerdeki eksiklikler nedeniyle maalesef bir çok proje aşırı gerilim ve yıldırım darbelerine karşı risk taşımaktadır.
TS EN 62305-1-2-3-4 standartı ülkemizde yıldırımdan korunma sistemlerinin kriterlerini belirlemektedir. Temel olarak ilgili standart faraday kafesi ve iç yıldırımlık sistemlerininönemine vurgu yapmaktadır.
Bizler tesislerimizde dış yıldırımlık sistemine ek olarak, panolarımızda iç yıldırımlık sistemlerini mutlaka tesis etmeliyiz. Maalesef çoğu proje, uygulanan eksik dış yıldırımlık sistemleri ile hatalı korunmakta ve çok az projede surge arrester (parafudr) ürünleri kullanılmaktadır.
- Faraday kafesi sistemlerinde riskli noktalarda iniş hattı ve iletkenlerin izolasyonunun sağlanması
- Eğer yıldırım darbesine dayanımlı izolasyonlu kablo(isCon) kullanmadıysa TSE EN 62305 standartında belirtilen ‘S’ koruma mesafesi aralığının bırakılması
- Kullanılan ürünlerin kalınlıklarının TSE EN 50164 standartına göre seçilmiş olması en başta dikkat edilmesi gereken unsurlardır.
- Yıldırım darbesi düşerken manyetik alan oluşturur ve darbe karakteristiği nedeniyle paralel hatlardan tesisimize aşırı gerilimler nüfuz edebilmektedir. Bu nedenle darbeyi mümkün olduğu kadar izole etmek oldukça önemlidir.
Yuvarlanan küre metoduna göre dizayn edilen sistemlerde yarı çapın ve yakalama uçlarının bulunduğu noktanın koordinasyonu tüm projenin en önemli noktasıdır. Her iki sistemde de topraklamanın doğru şekilde gerçekleştirilmesi, termokaynak kullanılması, bimetal ürünlerin gerekiyorsa tesiste bulundurulması ve korozyon bandının uygulanması oldukça önemlidir.
Topraklama noktasından en önemli unsur adım gerilimine karşı önlem alınmasıdır. Eğer bakır ağlarla topraklamanın başladığı noktada önlem alınmaz ise ve bir güvenlik şeridi uygulamazsa ileride insanların akıma kapılmasına davetiye çıkarılmış olur. Nitekim birçok konut projesinde dikkat edilmeyen bu unsur büyük bir tehlikeye sebep arz etmektedir. Dış yıldırımlık sistemlerinde gerilimin sürüklenerek deşarj olmasının sağlanması gerekmektedir ve topraklama noktalarında ”spark gap” bağlantı aparatının kullanılması hem can hem de elektronik sistem güvenliği için önem arz etmektedir.
İç yıldırımlık sistemleri ise yıldırım ve aşırı gerilime karşı elektronik sistemlerin güvenliğini sağlamaktadır. Tesise yönelen darbeler tüm cihazlara zarar verebilirler ve unutulmaması gereken konu dış yıldırımlık sistemlerinin bulunduğu yapılarda iç yıldırımdan korunma sistemlerinin bulunmasının gerekliliğidir. İç yıldırımlık sistemleri B sınıfı, C sınıfı, B+C sınıfı ve D sınıfı şeklinde gruplanmaktadır.
B, C ve B+C sınıfları pano korumaları olup paralel bağlanırken D sınıfları cihaz önlerinde seri olarak montaj edilmektedir. B sınıfları yıldırıma karşı korumakta C ve D sınıfları diğer darbe türlerine karşı koruma sağlamaktadır. Pano bağlantılarında B sınıflarında 16mm2, C sınıflarında 6 mm2 ve D sınıflarında 1,5 mm2 minimum kablo kesiti kullanılmalı, ürünler seçilirken topraklama türüne dikkat edilmelidir.
TT, TN-S, TN-C gibi farklılaşan toprak–nötr durumu ürün seçiminde önem arz etmektedir. Parafudrlar bağlanırken V bağlantının yapılması ve kablo kesitinin minimum düzeye indirilmesi önemlidir. Toprak hattının pano içerisinde fazla dolaştırılmaması ve en kısa noktadan topraklama barasına indirilmesi tesis güvenliği açısından zorunludur. Gerekli görünen durumlarda AGKP adı altında parafudrlar ayrı bir pano ile de sisteme entegre edilebilirler. Sayaç önlerine sadece spark gap teknolojili ürünler bağlanabilirler, varistörlü ürünlerin sayaç öncesinde yer alması sakıncalıdır.
Yıldırımdan korunma sistemlerinin öncesinde ve sonrasında yapılacak ölçümler sistemlerin doğru uygulanması için zorunludur. Hedefimiz darbeyi bizim kontrolümüzde yönlendirmektir ve bu nedenle elde edilecek direnç değerleri standartlarca belirlenmiştir. Bunun yanında eş potansiyel sistemin sağlanması adına yapılacak ölçümlerde önemlidir. Tesiste 0,2 ohm değerinin üzerinde bir eş potansiyel farklılık risktir. Yıldırımdan korunma sistemi dahil olmak üzere tüm topraklamalar lokal eş potansiyel baralardan toplanarak ana eş potansiyel bara ile topraklanmalı direnç eşitliği sağlanmalıdır. Ancak bu işlem yapıldığında parafudr kesinlikle kullanılmalıdır.
Temel topraklaması sırasında ise;
- Lamaların 70 mikron kalınlığında seçilmiş olması
- Termokaynak yapılması
- Bağlantı ekipmanlarının kalınlığının 3 mm altında olmaması
- Korozyon bandı kullanılması
- Lama filizlerinin mesh sistemin köşelerinden bina dışında bırakılması
- Demir donatı ile kusursuz bağlantı sağlanması en temel kriterlerdir
Uzman ekiplerin göz sayısına ve simetriğine dikkat etmesi binanın güvenlik katsayısını arttıracaktır.
Sonuç olarak uygulama mühendisliği yıldırımdan korunma ve topraklama sistemlerinde oldukça önemlidir. Uzman firmalarca bu işin yapılması güvenlik açısından önem taşımaktadır.